25 Mart 2008 Salı

Mutlu muyum?

Yine akşam oldu… Masamın üzerinde izmarit dolu kül tabağı, ılık ballı süt ve boş bir çerçeve. Ağladım, ağlıyorum ve de hep ağlayacağım çünkü beni rahatlatan tek şey belki de o… Kafama takılan soru işaretleri ne kadar zihnimi kurcalasa da bazı şeylerden emindim. Çok uzun zamandır mutlu olamıyorum, bazen olduğumu sanıyorum ama olamıyorum… Hep gizlendim şu üç nokta arasına ne vardı sanki yokmu bi açıklaması sen nasıl bir insansın dök içindekileri diyorum içimdekileri bende bilmiyorum. Komik çok komik…
Annem hep derdi "nokta kadar menfaatin için virgül gibi eğilme" (Ziya GÖKALP) ben sevmedim hiç öğüt dinlemeyi dinledim dinledim sustum sanki ben bilmiyordum hiçbir şeyi doğru bilmiyormuşum... Kızıyorum kendime deli miyim, zorum ne, niye mutlu olamıyorum, neden her şey canımı sıkıyor ortada sıkıcı bir şey yokken, neden her şeyi sorun ediyorum neden her şeyi kusurlu görüyorum, kusursuzken yoksa bencil miyim yok yok hayır nerden çıktı canım püfff ya da olabilir miyim ? Amannnnnnn neyse ne diyordum işte annem öle derdi ben dinlemezdim eğildim artık nokta değilim… İşte diyorum yaa üff ne diyorum ben yazamıyorum anlatamıyorum içimdekileri çok kez denedim olmadı…
Hani böyle güzel bir ortama girersin her şeyden uzaklaşırsın sana bazı şeyler teselli verir ya da sen öyle sanarsın yani ben öyle sanmışım 3 yıl önce...Bir telaş bir telaş üniversiteye gidiyorum, heyecanlıyım her şeyden uzağım İstanbul’dan! Oh kafamı dinliyeceğim koskoca 2 sene… Dedim sonra ne oldu...Kafa dinleyecektim değil ni? Olmadı ya da ben yine sorun çıkardım… Hiç yabancılık çekmedim sanki lise ortamım yaklaşık 15 kişi liseden nasıl yaa dedim ben uzaklaşıyorum her şeyden neden peşimde uzaklaştığım şeyleri hatırlatacak insanlar var...Yaaa bumu sorun? Bilmem sanırım benim için ufak da olsa sorun... Senin için her şey sorun aslında başlı başına sen bir sorunsun niye varsın ki ?
2 yıl güzel- kötü geçti bitti çok şey değişti hayatımda sevdim sevildim, ağladım, ağladım, ağladım, he bide güldüm... Sonra döndüm tatilden uzaklaşmak istediğim yere biliyorum biliyorum bana burasının zarar vereceğini hep verdi vermeye de devam ediyor! Ama çok korktum üzmekten, üzülmekten bile korkmadım çünkü hayatta tek öğrendiğim şey üzülmek… Hiç incitmek istemedim gülenle güldüm ağlayanla ağladım bazen oldu kendi sıkıntımı unuttum, pekiştim karşımdakiyle ben benlikten çıktım, resmen o oldum, başımı belaya soktum, kızdım tartıştım ama yine büyüklüğü aradım küs kalamadım. Her şeye sahibim şanslıyım yapmak isteyip de yapamadığım şey yok ama bilmediğim bir eksiklik, noksanlık, hafızamda kayıplık içimi kemiren bir şey neyse o yok işte bulamadım... Onu aradım hep bulamadım bulduğumu sandım yanıldım, sinirlendim ama pes etmedim hırs yaptım, aslında çok yakınımda hissediyorum ama erişemiyorum ne olursa olsun bulacağım…
Bir şey daha var hep demek istedim mutluyum ama onu da eksik yaptım sadece iyiyim dedim evet iyiyim ama mutlu…

Sibel Yılmaz 2007 22:34

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok güzel ifade etmişsin canım.Yüreğine sağlık.Yeşil

Adsız dedi ki...

"Senin için her şey sorun aslında başlı başına sen bir sorunsun niye varsın ki ?
2 yıl güzel- kötü geçti bitti çok şey değişti hayatımda sevdim sevildim, ağladım, ağladım, ağladım, he bide güldüm...
"
o 2 yıl sana çok şey katmış emin ol yazında yaşanmışlıkların izleri dolu bazen acı olgunlaştırır insanı sende acıyla yoruluyorsun bu hayatta buda sana sağlam karakter yapısı olarak geri dönüyor... Yinede çok üzülme be kuzum