20 Mart 2012 Salı

Mutlu :)

Böyle yapmamalısın Sibel! En son yazdığım günden beri hayatımda bir çok değişiklik oldu ama hiçbirisini yorumlamadım, çok ayıp.

Şimdi efendim öncelikle işler çok yoğun, onca koşuşturmaca var tabi ama olsun hala nefes alabiliyoruz buna da şükür. Uzunca zamandır pek çağrı almıyor, yeni personel alımları için üstlerime yardımcı oluyorum. Haliyle in-çık ve koşturmanın ardından bacaklarımız kas yapıyor fakat hala şu göbeği eritemiyoruz. Sanırım artık onu benimsemeye başladım o benim bir parçam ufak da olsa ayrılamam ondan...

Derken... Hayatta birçok şeyin aslında ne kadar da değerli olduğunun geç de olsa farkına vardığımı düşünüyorum. Bunu pek yapmamışım ya da bakmışım ama görmemişim. Artık rahatlıkla görebiliyorum, mutluyum:)

İnsanlar her zaman tebessüm ederler ve benim etrafımdaki bir çok kişide bunu yapıyor. Bunu nasıl mı farkettim? Etraftan soyutladım önce kendimi, sonra uzaktan seyrettim olanları, insanlar neye gülüyor? Ben tebessüm eden kişiyi üçe ayırdım;
Gülümseyen ama içinde içten içe ağlayan,
Gülümseyen ama arkasını döndüğünde sinsileşen,
Gülümseyen ama gerçekten gülen!
İkincisi beni çok ürkütüyor ve sanırım en çok etrafımdakiler de onlar...

Gelelim Şanlı Beşiktaş'ım!
Gecikmelide olsa Doğum günün kutlu olsun!
Böyle güzel bir gününde evinde gösterdiği galibiyet muhteşemdi, bir çok talihsizliğin ardından bu skor bizi mutlu etti, şöyle inceden inceye kendimize geldik:) Fernandes her zamanki gibi muhteşem performansının ardından 10 numara bir gol ile fiyatını bir kat daha artırdı... (Q7(2) ve Almeida'nın golleride güzeldi tabi:) ) Tebrikler Karakartal'ım!
Her ne olursa olsun, oyuncularımız hakkında ne söylenirse söylensin Beşiktaşk Ulan!



Herkese Hayırlı geceler...


15 Şubat 2012 Çarşamba

Olmaz Olmaz! ;)

İnsanlar yeniye ne kadar meraklı değil mi? Her zaman daha güzeli daha iyisi ve daha yenisi. Elimizdekinin kıymetini ne zaman bileceğiz biz? Ya da elimizde varolan şeylere kendimizden birşeyler katarak hem onları yenileyip hem de insanları şaşırtmak güzel olmaz mıydı? :) Bence olurdu...

İşte tam da bunu gerçekleştirmek istediğim bir zamanım vardı, ta ki bugüne kadar. Ne zamandır evde el emeğimle yenilemek istediğim bazı eşyalar için İKEA'ya uğrayıp ahşap boyası almak istiyordum. Tabi bunun için zaman harcayabileceğim boş bir gün...
Hevesimi kursağıma dize dize yutkunmamı zorlaştıran her ne sebep varsa bu gece isyan ediyorum. :P

Adeta patlamak üzere olan bir balonun, soğuk betonun üzerinde kalıp, günlerin geçmesiyle zorla sönmesini beklemesi gibi bir şey bu yahu...

Eahh .. Konuyu değiştirmek isterdim ama bir sonraki konuda sıkıcı olabilir, o yüzden şimdilik susuyorum. Ne zamandır dinlemediğim şarkıyı paylaşıyor,


Bir kaç tane karikatürle günümü sonlandırıyorum. Huzurlu geceler ,)


14 Şubat 2012 Salı

14 Şubat :)


Evet 14/02/2012'deyiz arkadaşlar..

Öncelikle sevgilisi olan ya da olmayan herkesin bu özel gününü kutlarım.
Bugün başlangıcı ve bitişiyle dolu dolu bir gündü:)) Sabah servis arkadaşım sevgili Ayşegül Öztürk'ün özene bözene hazırladığı ve sabırsızlıkla beklediğim bagellerinden yemek üzere yola koyulduk ve Ayşegül köpeklerin gazabına uğramadan servise bindi. Canım benim elindeki poşete bakınca hemen benim payımı çıkardı. Çok güzel görünen bu zahmetli şeyi birazcık sert olduğundan çayla yemeyi tercih edip çantama koydum. Serviste mis bir uykunun ardından şirkete geldik ve peynir eşliğinde ve Ertan Bey'in ikram ettiği çayla güzelce karnımızı doyurduk.

Bütün gün mülakata gelen arkadaşları karşıladım ve adeta düz taban ayakkabımın artık acıyan topuğum yüzünden topuklu olduklarını düşünüyorum... Neyse malum sevgililer günü her aşağı indiğimde asansör sırasında elinde çiçek olan bayanlar:) Arkadaşlarla sigara içmek için Nero'ya indiğimizde evli olan bir arkadaşın eşini cafede elinde çiçekle gördük, ciddi söylüyorum maşallah bu nasıl bir sevgidir, her mesaide servise kadar bırakır, özel günlerde de süprizi ile birlikte bizzat kendisi gelir. Arkadaşlarımızdan birtanesi bu durumu görünce sevgilisinin sadece çiçek göndermesine kızarak akşam bunun hesabını soracağını söyledi=O Allahım bu kızları anlamak zor :P

Bugün Beşiktaş'ımın Braga ile olan maçını izleyemedim ama keyifle dinledim. Maç boyunca doğru bir şekilde oynayan ve azimini terketmeyen oyuncularımızı tebrik ediyor, 2-0 lık sonucu bu güzel günde bize hediye ettikleri içinde teşekkür ediyorum. Ne zamandır bu kadar kontrollü oynadığımızı hatırlamıyorum, Bragaya fırsat vermedik akıllıca ve kolay oynadık inşallah hep böyle devam ederiz:)



Bu arada akşam iş dönüşünde Ayşegül'ün yaptığı bagellerden yiyen bir arkadaşımızın malzemenin sertliği sebebiyle çenesinin kaydığını ve rapor aldığını öğrendik, kendisine geçmiş olsun diyoruz. Ayrıca Ayşegül'e dava açmaması için elimizden geleni yapıyor olacağız:) Ayşegül sen süper tatlısın ya:)

Muhteşem günün ardından, herkese iyi geceler:)

31 Ocak 2012 Salı

Yokum Diyor !! :)


Lapa lapa kar'ın yağdığı ve benim off olduğum bir güne merhaba:) Geç saatte uyanıp ailenle muhteşem bir kahvaltının ardından, odana çekilip bir taraf da yağan karı seyredip diğer taraf da elinde sahlepinle keyifli bir müzik dinlemek çok güzel geliyor, şiddetle tavsiye ediyorum :) Bu arada hava raporu nasılmış bakalım =P

27 Ocak 2012 Cuma

Kar'lı Günüm :)



En nefret ettiğim mevsim kış...

Özellikle yağmuru hiç sevmiyorum. Ama kar öyle değil , her taraf bembeyaz. Birde sakin sakin yağdığında gökyüzüne bakıp, tanelerin pamuk gibi yüzüme düşmesini beklemek çok zevkli :)

Güzel değil mi:)

Gece rüzgarın sesiyle uyandım, dışarıya baktığımda kesin işe gidemeyeceğiz diye düşündüm ve ben sıcacık evimde oturacağım! Sonra uyandım bekledim bekledim bekledim.. Kimse aramadı. Evden çıktım uçuyorum resmen. Servise bineceğim yere geldim. Ama şoför yok! O yukarı çıkamadığından, köpek arkadaşlarımla yokuşu kaya kaya indik, bu arada saat 06:15. Neyse bindim servise bahçeşehire geldik, serviste şoförle birlikte 5 kişiyiz. Karnım da nasıl aç anlatamam (her zaman ki gibi). Önümüzde bir araç kaldı, sağ tekerde zincir olmadığından. Eee bizde hızı kesince bizde kaldık, sonra arkamızdakiler de... Dedim buraya kadarmış, sonra adam bagajı bir açtı içinde kasa kasa ekmek! Gözlerim parladı :) Bu böyle olmayacak el atalım servise dedik ve evet sonunda bunu da yaptık, indik ve 4 kişi servisi ittik :) Ama ne insan gücü ne de iman gücü yetmedi, geri geri gitmeye karar verdik ve bir şekilde herkesi topladık. 15 dakikada olsa yolda nasıl mahsur kalınırmış görmüş oldum :) Sonrası sıcak servis ve uzun yol ve tabi ki uyku ,)

Ve final! 16:30 da işten çıkış 18:10 da eve varış! Sibel mutlu:)